Özellikle ülkemizde en çok ötelenen ihtiyaçların başında psikolojik yardım gelmektedir. Psikiyatri kliniklerine başvuru sayısı ve sıklığının son dönemde çokça artması, fiziksel gibi görünen birçok hastalık belirtisinin strese bağlı geliştiğinin bilinmesi, kronik ve hayati risk oluşturan rahatsızlıkların tedavisinde moralin en önemli unsur olduğunun söylenmesine rağmen psikoterapiye en az başvurulan ülkelerden biriyiz.
Terapiye inanmama, maddi kaygılar, sürecin uzun olma ve sorunun çözümünün gecikebileceği endişesi, sosyal destekle problemi çözmeye çalışma başvurmama nedenlerinden sadece birkaçıdır.
Oysaki psikoterapi en basit tanımıyla bireyin kendini anlaması ve farkındalık kazanması sürecidir. Bireyin problemlerini tanımlaması ve çözüm yolları üretmesi, kararlar alması, çevresiyle uyumlu ve sağlıklı iletişim halinde olması kısaca kendini geliştirmesi için profesyonel yardım alması kendisine yaptığı en kıymetli yatırımdır. Bu yüzden psikoterapi bir lüks değil en temel ihtiyaçlardan biridir.